Vincent Van Gogh, sanatsal kariyeri boyunca birçok portre çizdi, ancak ölümünden sadece aylar önce yapılan 1889 yılına ait Self Portrait tablosu en önemlilerindendir. Van Gogh’un yüzündeki sabit, katı ifade ile tezat oluşturan dalgalı arka plan, büyüleyici bir çelişki sağlar. Van Gogh’ un tanınmış eserlerinin çoğu, aynı zamanda en çalkantılı dönemi olan yaşamının son iki yılında yaratılmıştır. Paris’in koşuşturmacasından bıkıp Arles’ e taşındı ve Sarı Ev olarak adlandırdığı yere yerleşti. Van Gogh’un akıl sağlığı burada kötüleşti ve oda arkadaşı Paul Gauguin ile bir kavgaya yol açtı. Bu sırada Van Gogh Gauguin’i bir jilet ile tehdit etti ve ardından sol kulağının bir kısmını kesti.
Vincent van Gogh, 19. yüzyılın sonlarına doğru yaşamış ve Post-İzlenimcilik akımının en önde gelen temsilcilerinden biri olmuş bir Hollandalı ressamdır. Onun hayatı, olağanüstü yeteneği ve trajik sonu, sanat tarihinde eşsiz bir hikayeye dönüşmüştür. Self Portrait tablosu, Van Gogh'un zengin ve karmaşık iç dünyasının bir yansıması olarak kabul edilir.
Ünlü ressamımızın yaşadığı psikolojik travma sonucu kendine zarar vermesinden sonra Yıldızlı Gece gibi eserleri yarattığı bir psikiyatri hastanesine yatırıldı. Saint-Remy kurumundan ayrıldıktan sonra hemeopatik doktor Dr. Gachet ile birlikte Auvers-sur-Oise’a taşındı. Ne yazık ki, Van Gogh’un depresyonu kötüleşti ve 27 Temmuz 1890’ da bir tarlada av tüfeği ile intihara teşebbüs etti. Theo kardeşinin yatağına koştu. Ancak Van Gogh’un son sözlerini duymak için ressamın son sözleri ise ‘’Üzüntü sonsuza kadar sürecek’’ kelimelerini duydu.
Vincent Van Gogh ölümünden çok kısa bir süre önce yaptığı portrelerinde genellikle arka plan, akıl hastalarının çalışmalarını hatırlatan zorlayıcı, huzursuz süslemesi, bazı doktorlar için resmin psikotik bir durumda yapıldığının kanıtıdır.
Ressamımızın kendi imajı Self Portrait tablosunda ustaca bir kontrol ve gözlem gücü, seçtiği faaliyetin unsurlarını mükemmel bir şekilde bütünleştirme yeteneğine sahip bir zihni gösterir. Portredeki arka planın akan, atan nabız biçimleri, sürekli heyecan şemaları, 1890’ların dekoratif sanatının dalgalı biçimleriyle ilişkili olmakla birlikte, yalnızca süsleme değildir; sabit bir ritim ya da kalıpla sınırlandırılmamışlardır. Daha ziyade sanatçının duygularının çevresine taşmasıdır. Ayrıca baş ve büstün güçlü modellemesi çok kompakt ve ağır, duvar deseni soluk, sığ bir süs gibi görünür. Bu eşsiz esere yaşam alanlarınızda hayat vermek için Tablohane’nin kategorilerini ziyaret ederek Van Gogh tabloları satın alabilirsiniz.
Vincent Van Gogh: Self Portrait