The Black Pigs - Cam Tablosu

Başarılı bir borsacı olan Gauguin, başlangıçta resimle yalnızca bir hobi olarak uğraştı. Ancak 1883'te, Pissarro'nun teşvikiyle , hayatını resme adamak için asıl mesleğinden temelli koptu. İlk resimleriyle Empresyonistlerin karma sergilerinde düzenli olarak yer aldı. Avrupa illüzyonist geleneklerini geride bırakarak, egzotik ve ilkel kültürlerde giderek daha fazla teşvik arayışına girdi. Aile bağlarını iç karartıcı buldu, medeniyete olan inancını yitirdi ve onlardan daha da uzağa kaçtı. Önce Brittany'deki Pont Aven'e , ardından Martinik'e ve son olarak 1891'de Tahiti'ye. 

Gauguin'in sanatı, Tahiti'de geçirdiği yıllarda eksiksiz hale geldi. Bu halkların eski yaşam tarzlarından ve kültürlerinden korudukları haysiyet ve uyumu resim dilinde ifade etmeye çalıştı. Tahiti'deki ilk yılında resmettiği Kara Domuzlar, heyecan verici bir üslup geçiş anını yakalıyor. Ağaçların yaprakları ve kulübenin saz çatısı, empresyonist tarzda yanardöner paralel fırça darbeleriyle oluşturulmuştur, ancak bunların yerini yavaş yavaş daha tekdüze renkli yüzeyler alır ve formlar güçlü mavi çizgilerle çerçevelenir. Burada, özellikle arkaik bir dinlenme halinde tasvir edilen hayvan ve kadın figürlerinde, kompakt, basitleştirilmiş formlar kullanmıştır. Kasıtlı olarak oluşturulmuş yapı içinde, motiflerin uzamsal ilişkileri biçimsel birlik tarafından yönetilir.

The Black Pigs