Sanat, kişinin duygu ile düşüncelerini, yaratıcılık ve hayal gücü sayesinde müzik, heykel, resim, dans, edebiyat vb. alanlarla karşısındakini etkileyecek bir şekilde ifade etme aracıdır. Geçmişten günümüze değin var olan sanat, teknolojinin gelişimi ile birlikte dijitalleşmeye başlamıştır. Sanatın dijitalleşmesi, dijital sanatın varlığına işaret eder.
Dijital sanat, sanatçının duygu ve düşüncelerini teknolojiyle birleştirerek sanatını yaratmasıdır. Günümüzde teknolojik araçlarla sanatçılar, dijital sanat eserlerini üretiyor! Bu sanatta, sanatçı geleneksel yöntemleri bir kenara bırakıp bilgisayar programları veya farklı teknolojik araçlarıyla dijital sanat örneklerini oluşturuyor. Birçok sanat dalını kapsayan digital art, sanat ve teknolojinin birleşimi olması açısından popülerliği ile kişilerin ilgisini çekiyor ve teknoloji ilerledikçe gelişmeye devam ediyor!
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Geçmişten itibaren sanat ve sanat ile kalıcı izler bırakmak, insanların vazgeçilmezi olmuştur. Kökeni tarih öncesine dayanan sanat, Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik olmak üzere üç ayrı dönemde incelenir. Paleolitik çağda mağara resimleri, kaya oymaları, gravürler, heykeller hatta figürinler karşımıza çıkar. En eski sanat eserlerine Lascaux’teki mağaralardaki Paleolitik resimler örnek verilebilir. Bu bağlamda sanatın ortaya çıkışı tarih öncesi devirlerdir diyebiliriz.
Sanat Tarihi alanında her uygarlık kendine özgü sanat eserleri ortaya koymuştur. Yunan, Roma, Mısır, Bizans ve Türk-İslam dönemlerinde sanatın gelişimi devam etmiştir. Bu gelişimi günümüzde hâlen görmekteyiz. Bugünkü konumuz olan dijital sanat bunun en büyük kanıtıdır. Kökeni 20. yüzyılın ikinci yarısına dayanan söz konusu sanatın gelişiminde yapay zekâ (Al) ve artırılmış gerçeklik (AR) sanatı önemli rol oynar.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
1946 yılında dünyadaki ilk dijital sanat eseri ABD’de bilim insanlarının tasarladığı ilk bilgisayar olan ENIAC (Elektronic Numerical Integrator and Computer) ile yapılmıştır. 1950’lerde ise Ben Laposky tarafından dalga formlarıyla elektronik görüntüler elde edilerek dijital eserin ilk adımları atılmıştır. 1960 ve 1970’lerde bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle sanatçılar farklı örnekler vermiştir. 1980'lerde bilgisayar grafikleri ve dijital resim teknikleri oldukça gelişmiştir. 1990'larda Web tabanlı sanat eserleriyle sanatçılar, eserlerini daha geniş kitlelere ulaştırmıştır. 2000'lerde ise sanatçılar, farkındalık yaratan eserler yapmak için yeni teknolojileri kullanmıştır. Sanat galerileri ve müzelerde, dijital eserler sergilenmeye başlanmıştır. 2010 ve sonrasında artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi teknolojilerle dijital illüstrasyonun sınırları genişlemiştir.
Dünyadaki ilk dijital sanat müzesi, 2018 yılında Tokyo’da kurulmuştur. “Mori Building Digital Art Museum teamLab Borderless” isimli müze, yaklaşık 10.000 m²’lik geniş bir mekânı kaplar. Tokyo Dijital Sanat Müzesi, teamLab’ın sayesinde ve Tokyo’nun ünlü firmalarından Mori Building iş birliğinde oluşturulmuştur. Müze, üç boyutlu bir alanda sizleri dijital dünyanın uçsuz bucaksız noktalarına sürüklüyor!
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Teknoloji ve sanatın birleşiminden doğan dijital sanatı, geleneksel sanattan ayıran en temel nokta bilgisayar ortamındaki programlarda tasarlanmasıdır. Geleneksel sanatta alışagelmiş malzemelerle ve tekniklerle eserini üreten bir ressam veya heykeltıraşla karşılaşırız. Örneğin bir ressam eserini yaparken tuval ve fırça, heykeltıraşta alanındaki malzemeleri kullanır. Dijitalde ise bunların yerini bilgisayar, tablet vb. dijital araçlar alır.
Dijital sanatın hem sanatçılar hem bizler açısından avantajları vardır. Sanatçılar, dijital araçlar sayesinde yaratıcılıklarında ve hayal güçlerinde sınır olmaksızın çeşitli ifade şekilleri ortaya koyabilir. Yani bu sanat fiziksel kısıtlamalara meydan okuyor! Ayrıca sanatçılar, bu sanat sayesinde eserlerini seri üretebiliyor. Bizlerin avantajı ise sanatçının kendisine bağlı olarak değişkenlik gösterse de genellikle eserlere erişebilmemizdir.
Dijital eserlerin üretilebilmesi için ise bilgisayar, tablet, fotoğraf makinesi gibi teknolojik aletler ve sanat üretim araçları gereklidir. Dijital sanat programlarından çeşitli yazılımlar ve grafik tabletleri de söz konusu sanatın araçları arasındadır. Dijital medya ve tasarım araçlarına ihtiyaç vardır. Dijital tasarım araçları arasında Adobe Illustrator, Adobe Photoshop, Adobe InDesign, Canva, Affinity Designer, PhotoScape vb. gibi programlar bulunur.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Dijital sanat, birden fazla alanı kapsar. Dijital resim, dijital heykel, dijital fotoğrafçılık, dijital animasyon, dijital video ve film, dijital müzik ve ses sanatı, dijital grafik tasarım ile dijital enstalasyonlar gibi. Ayrıca sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve interaktif medya sanatı da bu sanatın alanlarındandır.
“Dijital sanatçı nasıl olunur?” sorusundan önce “dijital sanatçı nedir?” sorusuna bakmak gerekir. Dijital sanatçı, bilgisayar ortamındaki sanat programlarını bilen ya da farklı teknolojik araçlarla dijital illüstrasyonu kaliteli olarak kullanabilen kişidir. Söz konusu sanatçının, dijital sanat donanımlarına hâkim olması gerekir. Bu noktada belirli programları bilerek bunları etkili kullanan kişiler, birçok dijital sanat eseri üretebilir.
Dijital medya, tasarım hatta sanat üretim araçlarını yerinde kullananlar dijital sanatçı olabilir. Dijital sanatçı olmak isteyen kişi, dijital dünya hakkında bilgi ve dijital ortama aktarılacak bir sanat eserine sahip olmalıdır. Bu kişilerde belli bir eğitim şartı aranmaz. Kaliteli bir dijital sanatçısı olmak için medya, web ve grafik tasarımı alanlarında eğitim görülebilir, dijital sanatlar dersi alınabilir. Dijital sanatçının sanat ile teknolojiye ilgi duyması ve dijital dünyayla iç içe olması gerekir.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de dijital sanat ile ilgilenen sanatçıların sayısı gün geçtikçe artıyor! Ülkemizde dijital sanatın öncüleri arasında Özcan Onur ve Hamdi Telli gelmektedir. Bu sanatta ün kazanmış diğer sanatçılardan Ahmet Atan, Atilla Ansen, Bahadır Uçan, Emre Turhal, Orhan Cem Çetin ve Reha Bilir gibi isimleri sayabiliriz. Refik Anadol ise günümüzde Türkiye’nin yanı sıra dünyanın en dikkat çekici dijital sanat sanatçıları arasındadır. Tüm bu isimlerini saydığımız Türk dijital sanatçılar, dijital sanatlar içerisinde eserler üretir.
Dünyadaki dijital sanatçılara baktığımızda ise Mike Campau, Cristinia Siquiera, Jerico Santander, Jonathan Barr, Chuck Anderson, Alberto Seveso, Joseph Winkelmann, Pablo Afieri, Jared Nickorson ve Frank Gehry gibi isimlerle karşılaşırız. Bu sanatçılar, söz konusu sanatta ün kazanmıştır.
1960’larda Frieder Nake ve Georg Nees gibi isimler, bilgisayar programları sayesinde soyut desenler oluşturarak kendilerini göstermiştir. 1970’lerde video art, dijital görsel efektler ve interaktif enstalasyonlar ün kazanmıştır. 1980’lerde Harold Cohen yıllarda “AARON” isimli robotik makineyle soyut çizimler yaparak yapay zekânın ilk adımını atmıştır. 1986 yılında Türkiye’de dijital sanatın ilk örneklerini veren Özcan Onur, İstanbul’da ve Paris’te “Elektropentur” isimli sergisini açmıştır.
2015 yılında Refik Anadol, en dikkat çekici çalışmalarından “Infinity Room” isimli eserini sergilemiş ve aynı yıl “Virtual Depictions (Sanal Tasvirler)” isimli dünyanın ilk görsel data heykeli ABD’de sunulmuştur. 2018 yılında ise ülkemizdeki ikinci sergisi “Eriyen Anılar” isimli sergiyi açmıştır. Reha Bilir “Hiç” isimli eseriyle bilinir. Başyapıtlar arasında olan Van Gogh eserleri de dijital sanatla buluşmuştur. Söz konusu sanatla sanat eserlerinin oluşturulması mümkündür. Ünlü tablolar gibi sizler de kendi tasarımlarınızı Tablohane sayesinde kişiye özel tablo modelleri ile bir esere dönüştürebilirsiniz. Kanvas, MDF veya cam tablo olarak sipariş verebilirsiniz.
Önceki yazımıza https://www.tablohane.com/blog/damlatma-sanatinin-ustasi-jackson-pollockun-kaotik-duzeni-1264 linkinden ulaşabilirsiniz.