Giriş Yap
Üye Ol
Aramaya başlamak için en az 2 karakter yazmalısınız
Sanatın her dalı kıymetli, ancak söz konusu en ünlü tablolar olduğunda ilgisiz kalabilen insan neredeyse yok. Birbirinden farklı hikâyeleri ve dönemleriyle günümüzde de etkisini sürdüren onlarca başyapıt sıralamak mümkün. Dünyanın dört bir yanına dağılan bu eserler, kimi zaman döneminin akımlarını kimi zaman da soyut çizgilerini taşıyor.
Döneminin ünlü ressamlarının hayal gücünü yansıtan bu eserler, aslında kendi içinde bir hikâyeye sahip. Bazen soyut tablolar, bazen portreler, bazen de şematik çizgilerden oluşan bu eserler, genellikle dünyanın en ünlü müzelerinde sergileniyor. Resim âşıkların fazlasıyla değer verdikleri ve bir de hikâyesini okuyup ele aldıkları bu eserler için geniş bir derleme hazırladık. Dünyanın en ünlü tablolarına ve bunların gerçek hikâyelerine bir göz atabilirsiniz.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Kuzey Avrupalı Vermeer’in başyapıtı olan The Girl with a Pearl Earring, ülkemizde İnci Küpeli Kız olarak bilinir. Hüzünlü ve delici bakışları ile ünlenen bu tablo, aslında “Kuzeyin Mona Lisa’sı” yakıştırmasıyla da anılır.
Bu tablo, Vermeer’in ele aldığı onlarca kadın portresinin arasından sıyrılıp ünü dünyaya ulaşan bir eserdir. Model olarak seçtiği genç kadın hakkında net bir bilgi olmasa da Vermeer’in diğer eserleri göz önüne alındığında sosyokültürel farklılıklara odaklandığı görülebilir. En ünlü tablolar listesinde yer alan bu eserin, hüznü, sakinliği ve dinginliği ele alan bir yapıt olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Günümüzde neredeyse her kıyafet, aksesuar veya eşyanın üzerinde görebildiğimiz başyapıt tabloları arasında The Starry Night yer alıyor. Yıldızlı Geceler ismiyle pek çok yerde de duyabileceğiniz bu eser, van Gogh’un resmettiği eserlerden biri. Eseri ilginç kılan hikâyesi ise ressamın bu eserini akıl hastanesindeyken resmetmesidir.
Mazisi farklı hezeyanlarla dolu olan van Gogh, Fransa’da bir akıl hastanesine yatırılır. Bir bakıma mahkûmiyet hayatına benzeyen bu süreçte Yıldızlı Geceler’i çizmeye başlar. Hatta kız kardeşine yazdığı mektupta bu eserinden bahseder. Demir parmaklıklar ardında, ilerideki buğday tarlalarını ve doğan güneşi gördüğünü ekler.
Demir parmaklıklar ardından van Gogh’un hayal gücüyle ortaya çıkan eserde ise hiç parmaklık çizilmemiştir. Ünlü ressam bu eserinde, ruhu hangi koşulda olursa olsun daima özgür kalacağını vurgulamış gibidir.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
En ünlü tablolar listesinde üst sıralara yerleşen Guernica, savaş karşıtı eserler arasında en dikkat çeken tablolardandır. 7’den 70’e herkesin bildiği Picasso’nun eseri olan bu başyapıt, kaos ve şiddetin insan ile hayvan hayatına doğrudan etkisine odaklanır.
Meşhur bir eser olduğu için sanat eleştirmenleri tarafından sık sık gündeme taşındığını da söylemek lazım. Siyah, beyaz ve gri renkleri kullanan Picasso, bu eserinde İtalyan faşizmi ve Nazi Almanya’sının Guernica’yı bombaladığı döneme işaret etmektedir. Savaş altında kalan şehir halkının yaşadığı o korkuyu, Picasso’nun hayal gücünden inceleyebilirsiniz.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
En ünlü tablolar listesindeki en üst sırada, kuşkusuz, Mona Lisa tablosu yer alır. Günümüzde de zaman zaman mizaha dâhil edilen ve üzerinden farklı çizimler yapılan en ünlü eserlerdendir. Mona Lisa için sürekli eleştirilere maruz kalan, en çok konuşulan ve farklı teorilerin ortaya atıldığı eserlerden biri, demek yanlış olmaz.
Her ne kadar çeşitli söylentiler ortada dolansa da aslında Mona Lisa diye biri hiç var olmamış. Dünyanın en pahalı tabloları arasında da yer alan bu eser, ünlü ressam Leonardo da Vinci’nin ününe ün katan başyapıtlarından biridir.
Bir kadın portresi olarak hazırlanan ünlü eser, aslında sanılanın aksine oldukça küçük bir resimdir. Eseri ilgi çekici yapan nokta ise kaşları olmayan ve ifadesi tam anlaşılamayan esrarengiz bir kadın figürü olmasıdır. Mona Lisa’nın bu kadar ünlü olmasının bir diğer nedeni de tablonun Louvre Müzesinden çalınması ve iki sene sonra bir otel odasında bulunmasıdır.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Çığlık ismiyle bilinen The Scream, Norveçli ünlü ressam Edvard Munch’a ait. Ekspresyonist ressamlardan biri olan Munch, aslında bu tabloya ilk olarak “Umutsuzluk” ismini koymuştur. Genel olarak ölüm, hüzün, aşk gibi duygu yoğunluğu daha yüksek konulara değinen ressam, bu eserinde kırmızı bulutlarla taçlanan gökyüzünü ve çığlık atan bir insan figürünü ön plana çıkarmıştır.
Aslında doğanın bir çığlık attığını vurgulamak isteyen ressam, bir akşam üstü bu çığlığı gerçekten duyduğunu öne sürerek resmetmeye başlamıştır. Her ne kadar 1994 yılında tablo çalınsa da sonrasında bulunmuştur. Orijinal tablonun yok edildiği bir süre konuşulsa da günümüzde Munch Museum’da sergilenen bu başyapıt, en ünlü tablolar arasında yer alır.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
1906 ve 1907 yıllarında resmedilen Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey imzasını taşır. Ülkemizdeki en değerli eserlerin başında gelen tablo, iki farklı versiyonda resmedilmiştir. Ayrıca bu eser, Oryantalist akımının etkisiyle ortaya çıkarılmıştır. Osmanlı Döneminin en ünlü ressamlarından olan Osman Hamdi Bey, bu eseri resmederken saray eğlencelerine odaklanmıştır.
Lale Devri’nde Sadabad Eğlenceleri için kaplumbağaların sırtına yanan mumlar yapıştırılıp bahçeye salınmalarını resmeder. Oryantalist eserlere özgü bir örnek olduğu için iki versiyona sahiptir ve incelendiğinde farklı detaylar hemen görülebilir. Ülkemizdeki eserler arasında apayrı bir yeri olan Kaplumbağa Terbiyecisi, dünyanın en ünlü tablolar listesine de girebilmiştir.
En ünlü tablolar arasındaki yerini koruyan Adem’in Yaratılışı, Vatikan’da bulunan Sistina Şapeli’nin tavanında yer alır. Ünlü ressam Michelangelo’nun resmettiği eser, isminden de anlaşıldığı gibi insanın yaratılışına odaklanır. Eleştirmenlerin farklı bakış açılarıyla yaklaştığı eserin en dikkat çeken noktası, Tanrı ve insan elinin birbirine yaklaştığı noktadır.
Eleştirmenlere göre bu eser, birbirine çok yaklaşan ama birleşemeyen Tanrı ile insanı konu alır. Öte yandan bu tablo için “Tanrı, Adem’i kendi suretinden yarattı,” mesajının verildiği de aktarılır.
En ünlü rönesans tabloları arasında yer alan Atina Okulu, Yunan filozoflar ve matematikçilerinin resmedildiği bir eserdir. Şu anda Vatikan Apostolik Sarayı’nın bir duvarını kaplayan bu eşsiz eser, Raffaello Sanzio imzasını taşır. Raffaello, esere Papa II. Julius’un isteği üzerine başlar, ancak odayı tamamlayamadan vefat eder. Anıtsal freskler arasında yer alan eserin en önemli özelliği, ünlü isimleri resmetmesinin yanında etkileyici perspektifidir.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Sembolist ressam Gustav Klimt tablolarından olan Öpücük, en ünlü tablolar listesinde bulunan eserlerdendir. Tabloyu bu kadar özel kılan nedir diye bakılacak olursa kuşkusuz gümüş, altın varak ve platin içeren bir tuval üzerine yapılmasıdır denebilir.
Yağlı boya çalışması olarak 1908 yılındaki Altın Dönem’in gölgesinde yapılmıştır. Birbirine sarılmış bir sevgiliyi anlatan resim yakınlık, sevgi ve cinsellik üzerine odaklanır. Keza ressamın diğer eserleri de incelendiğinde genel olarak bu konulara ağırlık verdiği açıkça görülebilir.
Önceki yazımıza https://www.tablohane.com/blog/modern-ev-dekorasyonu-icin-tablo-secimi-1189 linkinden ulaşabilirsiniz.
Kanvas Tablolar
Mdf Tablolar
Cam Tablolar
Cam Kesim Tablasi
Ahşap Puzzle
