Sanat tarihinde Max Ernst, çok yönlü çalışmaları ile bilinen önemli bir sanatçıydı. Ressam ve aynı zamanda heykeltıraş olan sanatçı, grafiti ve şiirle de ilgileniyordu. Üstelik sanat tarihinde de tek bir akıma bağlı kalmamıştı. Hem Sürrealizmin hem de Dadaizmin öncülerinden biriydi. Peki Max Ernst’in sanat hikayesi nasıl oluştu? Tablohane olarak bugünkü sanat yolculuğumuzda Max Ernst’in hayatı ve eserleri üzerine odaklanacağız.
1891 yılında Ernst, Almanya’nın Brühl kentinde dünyaya geldi. 1909 yılında felsefe alanında eğitim görmeye başlasa da kısa bir süre sonra okuluna ve derslerine devam etmedi çünkü ilgisi resimdeydi. Aynı sene resim yapmaya başladı fakat herhangi okulda resim eğitimi almadı. I. Dünya savaşı başladığında Alman ordusuna yazıldı ve bırakın resmi neredeyse tüm hayatı orada durdu. Kendi öz yaşam hikayesinde ‘’Max Ernst 1 Ağustos 1914’te öldü’’ yazıyor. Savaştan sonra Ernst yepyeni sanat dolu fikirlerle adeta yeniden doğmuştu. Jean Arp ve Alfred Grünwald ile Köln’de Dadaizm ekibini kurdular.
1918 yılında sanat tarihçisi Louis Straus ile evlendi. Fakat evlilikleri çok çalkantılı geçti ve kısa sürdü. 1919 yılında Paul Klee ile ortak çalışmalara girdi. Birlikte birçok kalıp baskı ve kolaj sanatı örneği yaptılar. 1925 yılında sanat tarihi için önemli olan frottaj tekniğini buldu. Sonraki yıl Joan Miro ile ortak çalışmalara girdi. Max Ernst çok yönlü ve devamlı kendini geliştirmeyi seven, ekip çalışmalarına uyumlu ve zeki bir sanatçıydı. Kuşları çok seven sanatçının eserlerinde sıklıkla kuşları görebiliriz. Bu kuşlar aslında onun portlereleri gibi bir şeydi.
2. Dünya savaşında ‘’düşman bir yabancı’’ gerekçesiyle tutuklandı. Fakat hapishaneden ABD’ye kaçtı. 1942 yılında evlendi. ABD’de Marc Chagall ve Duchamp ile beraber Soyut Dışavurumculuk akımını geliştirdi. 2. evliliği de kısa süre sonra biten sanatçının 1946 yılında 3. evliliğini yaptı. Artık ün ve şöhret olarak en üst kademede olan Ernst eşi ile Fransanın bir kasabasına taşındı. Çalışmalarına ömrünün sonuna kadar burada devam etti. 1976 yılında ise hayata gözlerini yumdu.
Hem Dadaist hem de Sürrealist olan Max Ernst, Bonn Üniversitesinde felsefe eğitimine başladığında aynı zamanda psikoloji, bilim, sanat tarihi, edebiyat gibi alanlarda ilgiliydi. Eğitimine devam etmeyen sanatçı bu ilgi alanlarına sanatı da dahil ederek birçok önemli sanatçı ile tanışarak ve onlarla ortak çalışmalar yaparak kendini daima geliştirdi. August Macke ile birlikte çalışarak dışavurumculuk sanatı işe başladı.
Takip eden yıllarda Post-Empresyonist sanata yöneldi. Sanat kariyeri tek bir çizgide ilerlemek yerine karmaşık bir döngü gibi seyretti. Ardından Paul Klee, Giorgio de Chirico gibi isimler ile temas ederek sürrealizm sanat eserleri vermeye başladı. Aynı sene gazete ve dergilerden kolaj çalışmalarına başlayan Ernst’in zihnin çok yönlü ve üretmeye çok açık olduğunu buradan da görebiliriz. Bundan sonraki dönemlerde dergi çıkarmadan, kolaja, şiirden resme ve sergilere çok yönlü çalışmalarına devam etti.
1924 yılında Paris’e geldiğinde Max Ernst Sürrealizm eserler vermeye başladı ve Sürrealist bir grup kurdu. Bu grup ile çalışmaları bilinç, bilinçdışı ve zihin üzerinde odaklandılar. Bu süreçte ‘’decalcomania’’ olarak adlandırılan gerçek üstü bir teknik geliştirdi. Ardından Joan Miro ile ‘’bağışlama’’ isminde yeni bir teknik geliştirdiler. Sanatçının Sürrealizme yöneldiği dönem kendini en fazla resmine verdiği dönemlerden biridir. Amerikaya gittiğinde Soyut Ekspresyonizm akımı ile eserler vermeye başladı ve geliştirdi.
Dadaizm akımını benimsemesi geliştirmesi ile bu sanata bambaşka bir perspektif sunarak kolaj sanatını söz konusu akıma harmanladı. Dada sanatı ile de durmadan yepyeni teknikler deneyip durmuş ve sanatçının yaratıcılığını estetik kabullere dayalı olmaksızın var kılmıştır. Kendisi Dadaizmi geliştirdiği süreçlerde DadaErnst, MaxErnst, DadaMaxErnst gibi sıfatlar takmıştır. Hem Sürrealizm akımı için hem Dadaizm akımı için geliştirdiği teknik ve sanata sunduğu farklı bakış ile Ernst, sanat tarihine çokça katkıda bulunmuştur.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Ernst, kolaj çalışmaları genellikle Dada sanatı üzerinden gerçekleştirmiştir. Kolaj çalışmalarında makine ve makineleşmek kavramları üzerine odaklanan Ernst, eserlerine ilgi çekici isimler de vererek sanatın onun için çoğunlukla düşünsel bir eylem olduğuna kani olmuştur. Ernst’in aklına gelen, zihnini kurcalayan hemen hemen her sorun ve soru bir kolaj çalışması olarak elle tutulur bir sanata dönüşüyordu.
Frottaj tekniği ise Max Ernst’in geliştirdiği özel sanat tekniklerinden biridir. Bu teknik aslında kalıp çıkarmaya oldukça benzer. Dokulu bir zeminin üzerine ince bir malzeme konuluyor. Mum boya vb. gibi bir şeyle yüzeyin izi çıkarılmış oluyor. Bu tekniği Ernst geliştirdikten sonra ilk olarak Sürrealistler tarafından kullanılmıştır.
Gerçeküstücülüğün ve Dadaizmin önemli öncü ve temsilcilerinden biri olan Max Ernst, sanat tarihine pek çok değerli sanat eserini bizlere miras bırakmıştır. Sanat kariyeri tek bir çizgide ilerlemeyen Ernst’in çok yönlü ve oldukça zeki bir sanatçı olduğunu biliyoruz. Özellikle Sürrealist resimler arasında Celebetes, Ubu İmperator, Orman ve Güvercin gibi eserler yer alır. Kolaj çalışmalarında ise daha düşünsel ve felsefi konular Ernst’in kolaj çalışmaları ile harmanlanmıştır. Şaşkın Gezegen, hava Durumu Adamı, Beyaz ve Mavi Kristaller isimli eserleri ise biraz daha Soyut-Sürrealist çalışmaları ifade ediyor. Şimdi gelin, bu eserlerin detaylarına bakalım.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Hem Sürrealizm ile bağlantılı hem de soyut olan bu eser, izleyicide bir huzursuzluk yaratır. Muhtemelen Max Ernst’in istediği ve hedeflediği şey de buydu. Resimde ikiye bölünmüş bir form görüyoruz. Bir taraf sarı, bir taraf mavi ortası da yeşil. Tüm bu renklerin üzerinde ve altındaki cisim veya canlıları ayırt etmek mümkün değil. Fakat şu bir gerçek ki, yaşamın çok karmaşık ve huzursuz bir alan olduğu sanatçının aklını epey kurcalamış. Bu değerli eseri salon kanvas tablosu olarak kullanmak için Tablohane’den cam veya kanvas tablo seçenekleriyle satın alabilirsiniz.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Hava Durumu Adamı da, Max Ernst'in soyut eserlerinden biridir. Buradaki şekilleri, nesneleri, figürleri ayırt edemeyiz. Bu durum da eserin tamamen soyut olduğuna işaret eder. Soyut eser, sanatçının tamamen zihni ve tuval arasındaki yolculuğudur. Herkes resme baktığında bambaşka şeyler görebilir. Farklı açılardan ele alarak bambaşka yorumlar getirilebilir. Fakat “sanatçının yorumladığı, düşünce ve düşünde beliren hikayesi neydi?” bunu her zaman anlamak kolay olabilir. Bu eseri incelemek ve satın almak için Tablohane’yi ziyaret edebilirsiniz.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Beyaz ve Mavi Kristaller resminde kristalleri ayırt edebildiğimiz için bu resme soyut demek pek doğru olmaz. Resmin her yeri kristallerin detayları ile kaplıdır. Ortada, odak noktasında bir büyük beyaz ve mavi kristal dikkati çeker. Siz de bu dikkat çekici eseri ister çalışma odası tablosu ister ofis tablosu olarak kullanmak için Tablohane’yi ziyaret edebilirsiniz. Böylece MDF tablo gibi farklı formatlara sahip eserleri duvarlarınıza taşıyabilirsiniz.
Önceki yazımıza https://www.tablohane.com/blog/francisco-goya-hayati-ve-eserleri-1258 linkinden ulaşabilirsiniz.