Osman Hamdi Bey, 30 Aralık 1842 yılında doğmuş ve 24 Şubat 1910 yılında ise İstanbul’da vefat etmiştir. Osmanlı’nın en ünlü arkeolog, müzeci ve ressamı olan Osman Hamdi Bey, Kadıköy’ün de ilk belediye başkanıdır. Aynı zamanda Sakız Adası’ndan ufak yaşta evlatlık verilerek gelen Rum asıllı Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Ethem Paşa’nın oğludur.
İlk Türk arkeoloğu olarak bilinen Osman Hamdi Bey, Bağdat’taki ilk arkeolojik çalışmaları gerçekleştirmiştir. Dünyanın en dikkat çeken arkeoloji müzelerinden olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde 29 yıl boyunca müdür olarak görev almış, aynı zamanda modern Türk müzeciliğinin temellerini atmıştır. Sanayi-i Nefise Mekteb-i lisi, yani Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kurucusu da yine Osman Hamdi Bey’dir.
Yukarıdaki ürünümüze görsele tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Osman Hamdi Bey’in hayatı, ailesinin ona sağladığı imkânlardan bağımsız olarak düşünülemez. Çok yönlü ve dönemin önde gelen kişilerinden biri olan ailesi, ona Avrupa’da eğitim alma fırsatı sunmuştur. Böylece bilimsel ilerlemeleri takip ederek arzu ettiği alanda kendisini geliştirebilmiştir.
Osman Hamdi Bey’in babası İbrahim Ethem Paşa’nın ise Sakızlı Adası’nda Osmanlı güçlerince bastırılan bir isyan sonrasında ana karaya geldiği söylenir. Avrupa’da eğitim alan İbrahim Ethem Paşa, Osmanlı’ya geri döndüğünde birçok önemli görevi üstlenmiştir. Ticaret Nazırlığı, Şurayı Devlet üyeliği, Viyana ve Berlin Elçiliği, Hariciye Nazırlığı ve Sadrazamlık gibi oldukça kritik pozisyonlarda görev almıştır. Ayrıca Osmanlı’nın ilk maden mühendisi olma unvanına da sahiptir. Tüm bu imkânlar, Osman Hamdi Bey’in de gelişimini oldukça olumlu etkileyerek kendisinin de münevver bir kişilik olmasını sağlamıştır.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Osman Hamdi Bey’in eserleri, özellikle onun olgunluk dönemi olarak kabul edilen 20. yüzyıl sonrasında son derece dikkat çekici bir niteliktedir. Kara kalem çalışmalarıyla küçük yaşta başladığı sanat yaşamı, birçok dönüm noktasından geçmiştir. Figürlerin merkezde olduğu sanatsal perspektifi, zamanla anlam ve imgelem dolu dünyanın kapılarını aralamıştır.
Osman Hamdi Bey’in sanatsal kişiliği, onun çok yönlü kültürel bir karaktere sahip olması nedeniyle bazen sekteye uğramış gibi görünür. Osmanlı Dönemi’nde birçok ilke imza atmış ve hem müzecilik hem de arkeoloji alanındaki yenilikleri ülkesiyle tanıştırmış olması, kendi sanat perspektifinin ön plana çıkmasındaki önemli engeller olmuştur.
Bununla birlikte son derece komplike ve çok yönlü ressam olan Osman Hamdi Bey, resim sanatından hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Müzecilik alanında ya da arkeolojik çalışmalarında her zaman resim yapmaya devam etmiş, resim sanatı ile olan bağını asla koparmamıştır. Osman Hamdi Bey’in eserleri de bu doğrultuda onun çok yönlü kişiliğini ve kültürel kimliğini gösterecek düzeyde komplike içeriklere sahiptir.
Sanat yaşamında imza attığı tablolar, sürekli gelişmiş ve yeni perspektiflerle dönemin resim anlayışının ötesine çıkmıştır. Osman Hamdi Bey’in eserleri genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
• Çıplak – 1867
• Kökenoğlu Rıza Efendi – 1871
• Kahve Ocağı – 1879
• İki Müzisyen Kız – 1880
• Çarşaflanan Kadınlar – 1880
• Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi – 1880
• Kur’an Okuyan Kadın – 1880
• Gebze Manzarası – 1881
• Leylak Toplayan Kız – 1881
• Mihrap – 1901
• Yaşlı Adam Önünde Çocukların Mezarları – 1903
• Pembe Başlıklı Kız – 1904
• Mimozalı Kadın – 1906
• Kaplumbağa Terbiyecisi – 1906
• Silah Taciri – 1908
• Kur’an Tilaveti – 1910
• Arzuhalci – 1910
Tüm bu tablolar, eserleri arasında en dikkat çekenleridir. Özellikle 20. yüzyıldan sonra ortaya koyduğu yapıtlar, sadece Osmanlı’da değil, dünyada da önemli düzeyde yankı uyandırmış ve sanat çevrelerince kabul görmüştür. Hayatının tamamını resim sanatı alanında eserler vererek geçiren Osman Hamdi Bey, yaşamını yitirdiği 1910 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür.
Yukarıdaki ürünümüze görsele tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Osman Hamdi Bey’in en ünlü tabloları, şüphesiz ki “Kaplumbağa Terbiyecisi” ve “Kur’an Okuyan Kadın” eserleridir. Özellikle Kaplumbağa Terbiyecisi, sanatında olgunluk dönemini yaşadığı 1900’lü yılların başına tekabül eder. Türk resim tarihinin en önemli eseri olarak kabul edilen Kaplumbağa Terbiyecisi, iki farklı versiyonla çizilmiştir.
Osman Hamdi Bey’in bir diğer ünlü tablosu ise Pembe Başlıklı Kız eseridir. Tuval üzerine yağlı boya kullanılarak oluşturulan bu yapıt, Osman Hamdi’nin kızı Nazlı’nın portresidir. Portrede Nazlı, Avrupai giyim tarzı ve şapka detayıyla ön plana çıkarılmıştır. Bu tablo, Osman Hamdi’nin resim ve sanat anlayışıyla ilgili oldukça önemli detaylar verir.
Osman Hamdi Bey’in en ünlü tabloları arasında yer alan portrelerin büyük bir bölümü aile bireylerine aittir. Örneğin, 1910 yılında yaptığı Naile Hanım Portresi, eşi Naile Hanım’ı resmettiği eseridir. Naile Hanım Portresi de tıpkı Pembe Başlıklı Kız gibi tuval üzerine yağlı boya ile yapılmıştır. Tabloda Osman Hamdi’nin eşi Naile Hanım, yandan tasvir edilmiştir.
Osman Hamdi Bey’in, eşi Naile Hanım’ı resmettiği birçok tablosu vardır. Yine en ünlü tabloları arasında yer alan Mimozalı Kadın tablosu, eşi Naile Hanım’ın resmedildiği bir başka eseridir. 1906 yılında yaptığı bu tabloda oryantalist çizgilerden uzakta bir tavır takınılarak Avrupa’nın sanat ve kültür anlayışına uygun detaylara yer verilmiştir.
Kurulduğu günden bu yana en kaliteli ve kusursuz eserleri hazırlayarak sizlerin beğenisine sunan Tablohane, en kaliteli ve şık tasarımlardaki tabloları sizlerle buluşturur. Siz de bu tablolara sahip olarak ev ya da iş yerinizdeki dekorasyonunuza farklı bir yön katmak istiyorsanız hemen kategorilerimizi inceleyebilirsiniz. Birbirinden şık ve kaliteli tablolara sitemiz üzerinden uygun fiyatlarla kolayca sahip olabilirsiniz. En ünlü tablolar, en kaliteli hâlleriyle sizleri bekliyor.