Süreç olarak sanat tarihi düşünüldüğünde akıllara gelen ilk eserlerden birisi şüphesi Atina Okulu tablosudur. Rönesans döneminde Raffaello Sanzio tarafından yapılan bu eser, hem felsefesi hem içeriği hem de tekniği ile antik döneme tam anlamıyla yeniden dönmüştür. Tablohane olarak bugünkü içeriğimizde sanat tarihine güzel bir yolculuk yaparak Atina Okulu freskini ve Atina Okulu tablosu filozoflarını inceleyeceğiz. Keyifli okumalar dileriz.
Raffaello Sanzio de Urbino, sanat tarihinin ve rönesans döneminin ünlü ressam ve mimarlarından biridir. Sanatçı, 1483 yılında İtalya’nın Urbino şehrinde dünyaya geldi. Sanata ve rönesansın felsefesine düşkün bir gençti. Babası da tıpkı Raffaello gibi bir ressamdı. Kendi evindeki atölyesinde uzun yıllar dış olaylardan uzak fakat sanatla iç içe yaşadı.
Resimlerinde daha çok Pietro Perugino ve Piero Della Francesca üslupları görülür çünkü zaten Prugino’nun atölyesinde eğitim görmüştür. “Kutsal Bakire’nin Evlenmesi” isimli eserinden sonra Raffaello, Floransa’ya gitmiş ve burada sanat ciddi bir dönüşüme uğramıştır. Kendini tam olarak Rönesans’ın kalbinde bulan Raffaello, Michelangelo ve Leonardo Da Vinci gibi üstadlar ile tanışarak onlardan etkilenmiştir. Bir süre sonra Papa ile beraber çalışmaya başlayan Raffaello sanatını ömrü boyunca geliştirmeye devam etmiştir. Yalnızca resim ve fresk değil mimari alanda da kusursuz çalışmalarını sürdüren Raffaello San Peter Bazilikası’nda baş mimarlık dahi yapmıştır. Bizler ise Raffaello Sanzio eserleri arasından onu ünlü Atina Okulu Tablosu ile tanırız.
Yukarıdaki görsele tıklayarak ürünümüze ulaşabilirsiniz.
Rönesans sanatı hepimizin bildiği gibi Antik Yunan sanatının yaklaşık olarak 14. yüzyılın sonlarından itibaren yeniden doğuşu anlamına geliyor. Atina Okulu tablosu da bu dönemin yani Rönesans sanatının en ünlü tablo modelleri arasında yer alır. Tablo, Raffaello Sanzio eserleri arasında en çok öne çıkan eserlerden birisidir. Rönesans sanatında perspektifin kullanımı sanatta teknik yeniliği doğurmuştur.Tabloda hem mekan hem de figürler gözetildiğinde kusursuz bir simetri ve perspektif egemendir. Dolayısıyla tam olarak Rönesans dönemi sanatını temsil eden bir eserdir.
Atina Okulu tablosundaki kişiler, Antik Yunan döneminin ünlü düşünür ve filozoflarıdır. Konu olarak da antik döneme yapılan bu göndermeden ötürü bu fresk Rönesans döneminin en önemli sanat eserlerinden biri olmuştur. Atina Okulu freski Raffaello henüz daha çok gençken Papa II. Julius tarafından siparişle gelmişti. Birçok ressam bu freski yapmayı hayal ederken Raffaello’nun bu siparişi alması artık usta bir sanatçı olduğunun kanıtıydı.
Antik dünyanın filozof ve bilim insanlarının hayali buluşmasını temsil eden Atina Okulu eserinde her detay kusursuzdur. Duvar resmin tekniği, kullanılan renkler, perspektif, figürlerin bulundukları durum, konum, hatta üzerlerindeki kıyafetler bile en ufak detaya düşünülüp öyle resmedilmiştir. Tüm bu uyum, harmoni, denge ve zıtlıkların (zıt figürlerin) birbiriyle uyumu aslında antik felsefenin ana temasını gösterirken Rönesans’ın da bu olduğunu temsil eder. Dolayısıyla Antik sanat ve felsefenin üzerine bazı yenilikler ve eklemeler yaparak insan aklının hümanizmin ve akılcılığın esas olduğu yeniden aydınlanmanın egemen olduğu Rönesans sanatını en iyi temsil eden eserlerden birisi olarak sanat tarihine adını yazdırmıştır. Siz de bu eşsiz şahesere duvarlarınızda yer vermek için Tablohane’yi ziyaret edebilirsiniz. Böylece ister MDF tablo ister cam tablo fiyatları inceleyerek dilediğiniz format ile Tablohane’den tablo satın alabilirsiniz.
Şimdi gelelim Atina Okulu tablosunun yorumuna. Sanat, felsefe ve teoloji bu eserde birleşmiştir. Raffaello bir açıdan antik dönemin ünlü düşünürleri ile gününün aydınları arasında bir köprü oluşturmuş ve tablosuyla adeta geçmiş ve geleceğe meydan okumuştur. Peki bu ünlü Atina Okulu tablosunda kimler var?
Yukarıda belirtilen önemli kişilerin bulunduğu freskte mekan hem plastik süsleme ve detayları ile hem de heykeller ile bizleri bir Antik yunan esintisi getirir. Eserin içindeki figürler yalnızca felsefi anlamda değil Antik dönemin bilimi açısından da önemli gelişmelere katkıda bulunmuş insanlardır. Şimdi eserde öne çıkan bazı isimleri inceleyelim.
Resmin orta kesimlerinde hafif sola doğru bir eli yüzünde, hafif ağlamaklı ve düşünceli pozisyonda duran kişi Herakleitos’dur. Tüm figürler birbiriyle bir şekilde iletişim ve temas halindeyken o yalnız başına düşünmektedir. Onun düşkün durumu adeta kendini aradığının bir göstergesidir. Bu tutumuyla Herakleitos Atina Okulu tablosunun en dikkat çeken isimlerinden birisidir. Üstelik yapılan araştırmalar ve sıva analizlerinden Raffaello’nun onu sonradan yaptığı anlaşılmıştır.
Atina Okulu tablosunun sol ortalarında zeytin yeşili kıyafeti ile etrafındaki insanlarla diyalog halinde olan şahıs Sokrates’tir. Sokrates'in beden dilinden de anlayabileceğimiz gibi etrafındaki insanları derin felsefi düşüncelere yöneltmekte olduğunu tahmin etmek zor değil. Hafif yan duruşu burada özellikle yunan büstlerine benzemektedir. Hocası Platon ise hemen solundadır.
Atina Okulu’nun sağ ortalarda Herakleitos’un biraz gerisinde yapayalnız bir şekilde dağınıkça oturan yaşlı adam ise Diyojen’dir. Diyojen Antik Yunan felsefesinin en ilginç isimlerinden biridir. Platonun derslerini hem sabote hem protesto etti. Büyük İskender’le dalga geçti. Kültürel gelenekleri reddedip Kinik felsefesini kurdu. Çağında birçok insanla anlaşmazlık yaşadı. Bu yüzden yoksulluk ve yalnızlık içinde öldü.
Batlamyus, Atina Okulu Tablosunda eserin en sağında Öklid’in öğrenci grubunun bulunduğu alanda izleyiciye sırtı dönük bir şekilde durur. Batlamyus, antik dönemin ünlü gökbilimci ve matematikçisidir. Sarı zarif kıyafetinin içinde bir elinde dünya küresini tutar. Tam karşısında da elinde gök küre tutan yaşlıca bir adam bulunur. Yerküre ve gök küre birbirine paraleldir. Gök küreyi tutan yaşlı adamın yanında bizlere bakan kişi ise sanatçının kendisi yani Raffaello’dur. Eserde yalnızca bir kişi izleyici ile göz teması kurar o da Raffaello’dur. Her detayı ile etkileyici bu esere kendi portresini de koyarak imzasını şahlandırmıştır. Siz de başyapıtlar arasında öne çıkan bu esere Tablohane ile ulaşabilir, kanvas tablo olarak duvarlarınıza asabilirsiniz.
Eserin sağ köşesinde elindeki pergel ile yerde yere eğilmiş ve etrafındaki insanlara bir şeyler anlatan kişi Öklid’dir. Atina Okulu tablosu öyle kurgulanmıştır ki Öklid Pisagor’un simetrik olarak tam karşısında durmaktadır. Etrafındaki insanlar ondan matematik dersleri alan öğrencilerini temsil eder. Düşüncesi ve matematikte ortaya koyduğu somut veriler ile Aristoteles’in tarafında yer alır. Raffaello bu ayrıntıyı da göz ardı etmemiştir.
Pisagor, Atina Okulu tablosunun sol köşesindedir. Öklid’in tam karşı çarprazındadır. Antik dönemde matematik, metafizik, müzik ve ahlak gibi kavramlara büyük katkılar sağlamıştı Pisagor. Her ne kadar Pisagor teorisini ortaya atmış matematik ve geometri ile ilgilendiği bilinse de Pisagor ruh göçüne inanırdı. Bu yüzden Raffaello onu özellikle onu Platon’un tarafına koymuştur. Buradan Raffaello'nun antik yunan felsefesinde ne kadar derinleştiğini ve bu felsefeyi Rönesans ile yeniden görünür kılma çabasını anlayabiliriz.
Önceki yazımıza https://www.tablohane.com/blog/zen-tarzi-dekorasyonda-huzuru-yakalamak-icin-secilmis-tablolar-1252 linkinden ulaşabilirsiniz.