Bu resim, Bruegel tarafından kırsal köylüleri eğlence ve kutlama sahnelerinde gösteren birden fazla resimden biridir. Rönesans sanatçıları arasında hâkim olan düşünce, yalnızca din, mitoloji ve büyük adamların yaşamlarının resim yapmaya uygun konular olduğuydu. Rose-Marie ve Rainer Hagen’ e göre Bruegel’ den önce hiçbir ressam bu tür eserler üretmeye cesaret edememişti. Çağdaş sanat genellikle köylüleri aptal, obur, sarhoş ve şiddete meyilli olarak değerlendirerek alay konusu olarak görüyordu.
Köy Düğünü tablosu Hollandalı ressam Pieter Bruegel tarafından yapılmıştır. Resim bir derece belirsizliği yansıtıyor. Hem eğlence düşkünlerinin aşırı seks davranışlarının bir yorumu olarak hem de eğlenceli ve komik bir kompozisyon olarak görülebilir. 16. Yüzyılda dans katı bir kurala tabiydi ve yetkililer ve kilise tarafından toplumsal bir kötülük olarak görülüyordu. Kibar toplumda insanlar kollarını ya da bacaklarını sallayamaz ya da çok yüksek sesle gülemezlerdi.
Yaşlı Pieter Bruegel, Düğün Dansı’ nı 1566’ da tamamladı ve bu, Bruegel’ in anavatanının köylü yaşamına duyduğu hayranlığın bir başyapıt örneğidir. Pieter Bruegel (1525-1569) en önemli Hollandalı ve Flaman Rönesans resim sanatçısıydı. Manzaralı ve köylü sahneleri ile tanınan bir ressamdır. Konuya ilişkin yenilikçi resimleri ile Hollanda Altın Çağı resmini önemli ölçüde etkilemiştir. En ünlü tablolarının tümü, kırklı yaşlarının başında ve sanatsal gücünün zirvesindeyken, erken ölümünden önceki on yılda yapmıştır.
Ürünümüze yukarıdaki görsele tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bruegel’ in yaşamı onaylayan köylü evliliği sahnesi, mutlu, sarhoş eğlence düşkünleri ile doludur. Arka planda, yemekli bir masada kurulurken, düğün konukları dans eder, içer ve öpüşür, kompozisyonun merkezi alanını dolduran asi bir daire oluşturur. Sağda bir figür, siyah şapkalı ve turuncu şallı bir ağacın önünde durmaktadır, neşeli sarmalın içine entegre olsa bile sahneden kopuk görünüyor, sessiz yansıma tavrı bazı eleştirmenlerin bunun bir otoportre olduğunu varsaymasına neden olmaktadır. Resim, kırsal kesimin kentsel sınıflar üzerindeki daha katı sınırlardan ve çağın beklenen sosyal standartlarından kurtuluşunu ifade ediyor